Tanımlar ve İlk Dönemler

Tanımlar ve İlk Dönemler

  • 4.70

Tanımlar ve İlk Dönemler

Steven Jay LYNN – Irving KIRSCH

Yüzyıllardır gizem ve mitlerle örtülmüş olan hipnoza birçokları kuşkuyla bakmakta. Aynı zamanda hipnoz, insan davranışıyla ilgilenen birçok ünlü biliminsanının ilgisini çekmekte. Sigmund Freud, Alfred Binet, William James, Wilhelm Wundt, Clark Hull, Ernest R. Hilgard ve psikolojinin başka seçkinleri hipnoz üzerinde ciddiyetle düşünmüşlerdi. Yine de yalnızca son dönemde hipnoz hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. Artık o tüm dünyadaki psikoloji laboratuvarlarında yoğun bir araştırma konusu olmanın (bkz. Fromm & Nash, 1992; Kirsch & Lynn, 1995; Lynn & Rhue, 1991a) yanı sıra etkisi açıkça görülen bir tedavi bileşenidir. Klinik müdahaleyi ampirik bakımdan destekleyen bir olgu olarak hipnoz konusunu ele alan Uluslararası Klinik ve Deneysel Hipnoz Dergisi'nin özel sayısı, akut ve kronik ağrıdan obeziteye uzanan bir alanda geniş bir çeşitlilikteki psikolojik ve tıbbi durumların tedavisinde hipnozun etkisini ve verdiği umutları belgeliyor (bkz. Lynn, Kirsch, Barabasz, Cardena & Patterson, 2000). Ayrıca çoklu muayeneler üzerine bulguların sentezi konumundaki meta-analitik görüşler, hipnozun hem psikodinamik hem de bilişsel-davranışsal psikoterapilerin etkinliğini arttırdığını gösteriyor (Kirsch, 1990; Kirsch, Montgomery, & Sapirstein, 1995).

Hipnozun yavaş yavaş da olsa kabul edilmesinin bazı nedenleri var. Bunlardan birisi, hipnozun etkilerinin dramatik yapısıdır. Hipnoz sırasında birçok insan normal iradi davranışı üzerindeki kontrolü yitiriyor gibi görünüyor; bazıları geçici, seçmeli bir amnezi sergiliyor; ve mevcut olmayan şeyleri gördüklerini ve duyduklarını ya da mevcut olan şeyleri görmeyip duymadıklarını bildirebiliyorlar. Bu türden davranışlar ve bildirilen deneyimler o kadar olağanüstü görünüyor ki birçok araştırmacı bu durumların, genelde trans olarak anılan değişmiş bir bilinçlilik durumundan kaynaklandığını kabul ediyor.

Devamı için tıklayınız