Hastalardan Öykü Dinleme
Frank W. PUTNAM
Zorluklar
Daha sonra ÇKB'li olduğu kanıtlanan hastalarla yapılan ilk görüşmeler sırasında şu örüntünün yeniden ortaya çıktığını fark ettim: tutarlı bir öykü elde etmede zorlanıyorum. Öyküyü dinlemeyi bitirip onu yazmaya başladığımda birçok bilginin tutarsız hatta çelişkili olduğunu ve açık bir kronolojik olaylar dizisinin kurulabilmesinin çok zor olduğu ortaya çıkıyor. Bu, ÇKB hastalarının yaşam öyküleriyle ilgili anıların belli sayıda alter kişilikler arasında bölündüğü için bu hastaların kronolojik ve açık bir yaşam öyküsü sunmakta zorlandıklarını ortaya koyuyor.
Birçok örnekte ilk öyküsel bilgi, esas olarak en azından ilk öyküsel bilgiye sahip olan ve sıklıkla kendi varoluşundaki süreklilik içinde deneyim açıklıkları sergileyen evsahibi kişilikten elde edilecektir. Beşinci Bölüm'de daha ayrıntılı tartışılacak olan evsahibi kişilik, genellikle tedavi için sunulan alterdir (Putnam ve diğ., 1986). Evsahibi alter, diğer alter kişiliklerin davranışlarının sonuçlarından rahatsız olur ancak bu durumlara yol açan olaylar hakkında çok az şey bilir ya da hiçbir şey bilmez. Örneğin bir evsahibi kişilik, kendisini aşırı doz aldığı için bir mide yıkama işleminin yapıldığı bir acil hasta odasında bulabilir. Diğer kişilik aşırı ilaç aldığı için evsahibi kişilik, hapların alınmasıyla ilgili bir anıya sahip olamayabilir. Bir süre sonra bu olay sorulduğunda hasta/evsahibi kişi olayı belli belirsiz hatırlayabilir ama daha fazla ayrıntı veremeyebilir. ÇKB hastaları genellikle şöyle sözler ederler: "Bunalıma girmiş olmalıyım; onlar bana şişedeki bütün hapları almamı söylediler." Sıklıkla hasta, belli bir olayın başka bir olaydan önce mi yoksa sonra mı olduğunu tespit edemeyecektir.
Bir ÇKB hastasının geçmiş öyküsünü ve esas şikayetini karakterize eden iki özellik, sık sık meydana gelen tutarsızlıklar ve açık bir kronoloji eksikliğidir. Tutarsızlıklar, klinik tedavi uzmanı daha sonra geriye dönüp belli bir özel olay hakkında daha fazla bilgi topladığında çok belirgin hale gelir. Bir hastadan özel olayların üç ya da dört farklı ve çelişkili açıklamalarını elde ettiğim deneyimim olmuştu. Bu olduğunda, klinik tedavi uzmanı, sorunun kendisinde mi yoksa hastada mı olduğunu merak edebilir. Acemi terapistler, genelde böylesi hastaların kendilerine daha önce anlattıklarını yanlış anladıklarını ya da yanlış hatırladıkları sonucuna varırlar. Stajyer doktorlara onların kendileri ya da hastalarıyla ilgili olarak hafıza sorunu olup olmadığını sormaya başladıklarında ÇKB olasılığını düşünmeleri gerektiğini söylüyorum.
Değerlendirmenin ilk aşaması sırasında ÇKB hastaları tarafından sağlanan bilgi, genellikle belirsiz ve önemli ayrıntılardan yoksundur. Bir hasta sürekli olarak "hatırlayamıyorum" diyebilir ama başka bir zaman "müthiş" bir hafıza yeteneğine sahip olabilir. ÇKB hastaları genelde amneziyle ilgili hatırlama zorluklarını tasvir edemezler ya da sahip oldukları amnezik olaylar için başka bilgileri önerirler. Eğer geçmişte elektrokonvülsif terapi (ECT) almışlarasa bu hafıza zorlukları sıklıkla bu duruma bağlanır.
Devamı için tıklayınız