Disosiyasyonun Tanımları ve Tasvirleri

Disosiyasyonun Tanımları ve Tasvirleri

  • 4.70

Disosiyasyonun Tanımları ve Tasvirleri

Frank W. PUTNAM

Birçok otorite, disosiyasyonun hem hafif, patolojik olmayan hem de ağır ya da patolojik biçimlerde ortaya çıktığını kabul ediyor (Spiegel, 1963; West, 1967; Hilgard, 1977; Nemiah, 1981; Ludwig, 1983). Birçok yazar, hayale dalma gibi günlük yaşamla ilgili küçük disosiyasyonlardan çoklu kişilik gibi ağır patalojik biçimlere sürekli geçişe dayanarak bu farklı disosiyasyon biçimlerini kavramsallaştırıyor (Bernstein & Putnam, 1986). Dolayısıyla birçok disosiyasyon tanımı, esas olarak bir kişinin bilinci, kimlik duygusu ya da davranışının normal olmayan ve/veya patolojik bir süreç temsil edecek kadar dağılmasının ayırt edilmesiyle ilgilidir.

Yıllar geçtikçe farklı otoriteler, disosiyasyonun belli bir örneğinin patolojik olup olmadığını belirlemek bakımından en önemli unsurlar olarak disosiyatif sürecin farklı görünümlerine vurgu yaptılar. Modern dönemde normal bütünleştirici işlevlerin kesilmesi, disosiyasyon tanımları bakımından kritik bir husustur. West (1967) disosiyasyonu "gelen, depolanan ya da çıkan bilginin kendi alışıldık ya da beklenen bağlantılarıyla bütünleşmesinin yönünü aktif bir biçimde değiştirmesiyle oluşan psikofizyolojik bir süreç" (sf. 890) olarak tanımlamıştır. Böylesi deneyimlerin hepsinin patolojik olmadığını kabul etmiş olsa da, West, disosiyasyon tepkisini "bireyin bir dönem için belli bir bilgiyi normal ya da mantıksal olarak olması gerektiği gibi başka bir bilgiyle birbirine bağlayamaması ya da bütünleştirememesi nedeniyle o bireyin düşünceleri, duyguları ya da eylemlerindeki ayırt edilebilir değişmeyi üreten disosiyasyon sürecindeki bir durum ya da davranış" (sf. 890) olarak tanımlamıştı.

Devamı için tıklayınız