Klinik Tablo – Bukalemun

Klinik Tablo – Bukalemun

  • 4.70

Klinik Tablo – Bukalemun

“Borderline vakası” olan hastasıyla yaşadığı terapötik bir çıkmazın şaşkına çevirdiği terapist, akıl danışmak için yardım alır ve hastasının simgelediği klinik tabloyu güzelce tanımlar: depresyon, kendini ifade etme güçlükleri, ilişkilere ve terapistine tutunma çabası, öfke ve dürtü kontrolünde güçlükler, kendini yeterince algılayamama ve kendine zarar verici davranışların varlığının inkarı.

Şahsın borderline kişilik bozuklukluğu tanısı doğru konmuştu ve terapist yerinde bir terapötik müdahaleyle yüzleştirmeyi kullanmıştı. Ancak hasta, terapötik bir ittifak kurmak adına yüzleştirmeyle bütünleşmek yerine, terapiste saldırmak ve git gide daha dirençli davranmak suretiyle veya bazen de yüzleştirmeyle bütünleşir gibi görünerek ancak herhangi etkili bir sonuç ya da terapötik ittifak kurmadan, tepki vermiştir.

Neticede terapist kendini boşuna didinen biri olarak görmüş, git gide yenilgiye uğramışlık hissine kapılmıştır. Olayların bu şekilde gelişmesinde hastanın inadına ve uyuşmazlığına suçu atma baskısı karşı konamaz bir hal almış ve terapisti aşağıdaki şekilde düşünmeye itmiştir: “Ah bu tedavisi çok güç borderline vakaları yok mu...” Borderline kişilik bozukluğu vakalarıyla ilgili, bu cümleyle başlayan o kadar çok çalışma var ki! Bu terapist de, ne yazık ki, kişilik bozukluklarında en sık görülen teşhis hatasının kurbanı olmuştur. Kişideki gizli narsisistik kişilik bozukluğunu borderline kişilik bozukluğuyla karıştırmıştır.

Bu karışıklığın birinci nedeni Akıl Hastalıkları Teşhis ve İstatistik El Kitabı’nın (DSM-III-R) gizli (closet) narsisistik kişilik bozukluklarıyla ilgili herhangi bir karşılık içermemesidir. Aşağıda da gösterildiği üzere söz konusu el kitabında sadece tek bir narsisistik kişilik bozukluğu için kriterler sunulmaktadır; teşhirci.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu

  1. Kendisinin başkalarından çok daha önemli veya eşsiz olduğu duygusu.
  2. Düşüncelerin ve hayallerin sınırsız başarı, güç, güzellik, mükemmelik veya ideal aşkla dolu olması.
  3. Teşhircilik; kişinin sürekli ilgi ve saygı istemesi,
  4. Eleştirilere karşı soğukkanlı bir ilgisizlik veya belirgin öfke, aşağılık, utanç, küçülme veya boşluk duyguları.
  5. Kişilerarası ilişkilerde aşağıdaki bozukluklardan en az ikisinin görülmesi.
  6. Sorumlulukların karşılıklı olduğunu düşünmeden, hak etme veya özel muamele beklentisi.
  7. Diğer insanlarla karşılıklı ilişkilerde bencilce ve çıkarcı hareket etme.
  8. Aşırı eşsizleştirme ve değersizleştirme uç noktaları arasında gidip gelen ilişkiler.
  9. Empati kurma eksikliği.

İşte bu nedenlerden ötürü klinisyen bozukluğun varlığına dair tetikte olamamıştır.

Karışıklığın ikinci önemli nedeni ise gizli narsisistik kişilik bozukluğunun, klinik açıdan, borderline kişilik bozukluğuna çok benzemesi ve aynı zamanda, daha az yaygın rastlansa bile, şizoid kişilik bozukluğuna benzemesidir. Bu kitapta, gelişimsel kendilik ve nesne ilişkileri kuramının söz konusu klinik karışıklığı nasıl çözdüğü ve terapistin tutarlı ve temel intrapsişik yapıyı saptayarak, etkili terapötik yaklaşımı nasıl benimseyeceği anlatılmaktadır.

Gizli narsisistik kişilik bozukluğu, yoğun bir temel intrapsişik yapıya sahiptir ve aynı tutarlılıkta savunucu bir tema barındırır: Kendisiyle ilgili aşırı duyguları düzenlemek için sınırsız güce sahip nesnenin eşsizleştirilmesi veya değersizleştirilmesi. Temel duygusal yatırım, kendiliğe değil nesneye yapılmaktadır. Buna rağmen ortaya çıkan klinik tablo, tıpkı bir bukalemun gibi, diğer bozuklukların renklerini taşıyabilir. Hastanın inkar ettiği sorunun özelliklerinden çok, hastanın şikayetlerini yansıtan bir dizi semptomatik tema mevcuttur. Büyüklük, hak etme düşüncesi veya empati yokluğu bu duruma verilebilecek örneklerdir.

m k'?ie?`?` erline bireyinki kadar bozulmuştur. Narsisist, narsisistik doyum arayışından vazgeçip bir faaliyete o faaliyetin kendisi için girişmek için (aynalanmak yerine) gerçek kendiliği aktive etmeyi denediği veya diğer kişiyi umursamak için (aynalanmak yerine) bir ilişkiye başladığı zaman, aldatıcı görünümü düşer ve gerçek kendiliğinin bozukluğu açığa çıkar.

James. F. MASTERSON

Devamı için tıklayınız