Gelişimin Değişken ve Bilişsel Yönleri

Gelişimin Değişken ve Bilişsel Yönleri

  • 4.70

Gelişimin Değişken ve Bilişsel Yönleri

John F. CLARKIN

Otto F. KERNBERG

Frank E. YEOMANS

Kişilik davranış örüntülerinin mizaçtan, bilişsel kapasitelerden, karakterden ve içselleştirilmiş değer sistemlerden gelen kökleriyle bütünleşmesini temsil eder (Kernberg ve Caligor 2005). Mizaç, içsel ve çevresel uyarana karşı bir tepkiler örüntüsünü deneyimlemek için yapısal temelli bir bozulmadır. Bu örüntü duygusal tepkilerin yoğunluğunu, ritmini ve eşiklerini içerir.  Pozitif, haz veren ve ödüllendirici duygular ile negatif ve acı veren duygular aktive edildiği zamandaki yapıya bağlı eşikler, kişiliğin biyolojik ve psikolojik yönleri arasındaki en önemli köprüyü temsil eder (Kernberg 1994). Borderline kişilik örgütlenmesini (BKÖ) anlamada bir çocukta gelişimsel bir sıra içinde açığa vurulan duyguların yoğunluğunu, türünü ve dağılımını anlamak önemlidir. Duygulanımın bakım görmeyle bağlantılı olması hiç de şaşırtıcı değildir (Kochanska 2001). Anne – çocuk arasındaki bağlanma biçimleri, laboratuar ortamında 14 ay gibi erken bir dönemde bile sergilenebilen duygularla ilişkilidir. Zaman içerisinde güvenli çocuklar daha az öfke duyarlar ve güvensiz çocuklar daha çok negatif duygu gösterirler.

Gerçekliğin algılanmasında ve davranışın belirlenmiş hedeflere doğru organize edilmesinde bilişsel süreçler hayati bir rol oynar. Bilişsel süreçlerin duygusal tepkilerin gelişmesinde ve düzenlenmesinde de merkezi bir rolü vardır. Duyguların bilişsel temsilleri onların aktive edilme eşiklerini etkiler. Bu bilişsel süreçler ilkel duygulanımsal durumların karmaşık duygusal deneyimlere dönüştürülmesinde kritik öneme sahiptir. Bakım verenlerin model oluşturmasıyla sağlanan öğrenmelerin ve mizaçtaki bozulmaların entegrasyonu yoluyla, dikkati düzenleme ve istemli kontrol[1] gibi bilişsel kapasiteler gelişir.

İstemli kontrol bir kısım araştırmacı tarafından bir mizacı kendilik düzenleme[2] boyutu olarak tespit edilmiştir (Ahadi ve Rothbart 1994; Rothbart ve arkadaşları 2000). İstemli kontrol daha az baskın olan bir tepkiyi gösterebilmek için baskın bir tepkiyi bastırabilme becerisi olarak tanımlanır (Posner ve Rothbart 2000; Posner ve arkadaşları 2002; Rothbart ve Bates 1998). İstemli kontrol becerisine sahip bir birey isteyerek dikkatini bastırabilir, aktive edebilir veya değiştirebilir ve bu yüzden sonradan açığa çıkan duygusunu değiştirme ve ayarlama potansiyeline sahiptir. Bebeklerin ve çocukların istemli kontrol becerisini kazanmalarının, duygulanımın düzenlenmesinde, sosyal ilişkilerin ve bilincin gelişmesinde merkezi öneme sahip olduğuna dair giderek artan kanıtlar bulunmaktadır (Eisenberg ve arkadaşları 2004).

 
[1] Effortful control
[2] Self regulation

Devamı için tıklayınız