Hipnoz ve Sanat
Hipnoz ve Sanat
Yaratıcı düşüncenin kritik anı, duygu ve düşüncelerdeki bilinen klasik kalıpların terkedilmesi ile mümkündür. Bu esnada henüz zihne ulaşmamış entellektüel ve emosyonel alanlardaki bilgi ortaya çıkar. Yaratıcılık, hatırlama ve hipnozda, birincil olarak sağ beyin yarım küresi aktivitesi etkindir. Eğer siz hipnoz pratikleri yapıyorsanız, sağ düşünce kalıplarınız daha çok uyarılacaktır. Bu durum da daha büyük yaratıcılık kabiliyetlerini ifade etmeye imkan tanınacaktır. M. Erichson yaptığı araştırmada hipnoz altında iken insanın yaratıcı gücünün kesin bir şekilde arttığını göstermiştir.Sanatsal yetenekler sağ beyin yarım küresinin çalışmaları sonucu ortaya çıkmaktadır.Sanatsal gelişimin oluşabilmesi için sağ beyin yarım küresi çalışmalarının etkisi altında sol beyin yarım küresinin disiplini ile mümkündür. Hipnoz sağ mental düşünce kalıplarını aktive etmektedir. Bu şekilde hepimizde bulunan uykudaki sanatsal yeterlilik bir şekilde açığa çıkarılabilir. Dünyada, okullarda öğrencilere piyesler aracılığı ile yeteneklerinin nasıl ortaya çıkarılacağı öğretilmektedir.Böylelikle bir nevi otohipnoz yapılmaktadır. Profesör B. Edwards tarafından yapılan araştırmada resim yapmada sağ beyin yarım küresinin etkisi araştırılmıştır. 5 kişiden oluşan bir gruptan bir insan yüzü çizmeleri istenmiş, daha sonra aynı grup hipnotik transa alınarak çizimleri tekrarlamaları istenmiştir. Sonuçta görülmüştür ki; iki grup resim karşılaştırldığında hipnoz altında yapılan resimler diğer resimlere nazaran çok çok iyi bulunmuştur. Sadece resimde değil müzik, bilim, iş hayatında da hipnoz ile yaratıcılık daha da artırılabilmektedir. Çünkü hipnoz esnasında insanlar daha geniş bir perspektiften hayal dünyalarını çalıştırabilmekte, sonsuz kombinasyonları rahatlıkla görebilmektedir.